Nobody knows the way I’m feelin’
-Hiçkimse nasıl hissettiğimi bilmez
I try to scream instead I smile
-Çığlık atmak yerine gülümsemeyi deniyorum.
The world is strange
-Dünya garip
I must be dreamin’
-Hayal kuruyor olmam lazım
How can I stop this just for a while
-Bunu sadece belli bir zaman için nasıl durdurabilirim?
The morning rain will soon be falling
-Sabah yağmuru çok geçmeden yağacak
But I don’t care ‘cause I’ve already cried
-Ama umrumda değil çünkü zaten ağlıyorum
Can’t see the meaning of this
-Bunun ne anlama geldiğini anlayamam
But one thing’s certain
-Ama bir tek şey kesindir.
I’m afraid I’m loosin’ my mind
-Aklımı kaybetmekten korkuyorum.
Somebody else will be her boyfriend
-Başka biri onun erkek arkadaşı olacak
Somebody else will have her heart
-Başka biri onun kalbine sahip olacak
But still I love her so
-Ama hala onu çok seviyorum
How could I let her go
-Gitmesine nasıl izin verebilirdim?
I was foolin’ myself
-Kendimi aldatıyordum.
The sky is blue and birds are singing
-Gökyüzü mavi ve kuşlar şarkı söylüyor
The sun does shine
-Güneş parıldıyor.
And kids are playing game
-Ve çocuklar oyun oynuyorlar
What have I done
-Benim yaptığımdan...
What was I thinking
-Düşünmüş olduğumdan...
The only thing to do is hiding shame
-Yapılacak tek şey ayıbı saklamak
Somebody else will be her boyfriend
-Başka biri onun erkek arkadaşı olacak
Somebody else will have her heart
-Başka biri onun kalbine sahip olacak
But still I love her so
-Ama hala onu çok seviyorum
How could I let her go
-Gitmesine nasıl izin verebilirdim?
I was foolin’ myself
-Kendimi aldatıyordum.
Somebody else will be her boyfriend
-Başka biri onun erkek arkadaşı olacak
Somebody else will have her heart
-Başka biri onun kalbine sahip olacak
But I still need her so
-Ama hala ona çok ihtiyacım var
How could I let her go
-Gitmesine nasıl izin verebilirdim?
I was foolin’ myself
-Kendimi aldatıyordum.
I was foolin’ myself
-Kendimi aldatıyordum.
türkçesi de çok güzel