güneş saçlı ''Lugano''
Alınan kötü sonucun ardından, futbolun içinde bunlarda var sözü
bizim için yazılmış bir şarkıyı andırıyor.
Her unutmaya çalıştığımızda, nakaratının zoraki hatırlatıldığı
gecelere yazdık kısmetsizliğimizi.
Düşlerimiz yağmalandı sanki;
Döşümüze vurulan bu kaçıncı bıçak darbesiydi.
Daha ne kadar kaldırabilirdik omuzlarımıza yüklenen kayıp şehirleri.
Yanlızlığımızın içinde ararken yüz yıllık sevinçleri,
boğazımıza takılıp kalıyor kırık dökük cümleler.
Kartpostal resimlerin tozunda çocukluğumuz,
her şeye rağmen bu suskunluğumuz,
arsız yıllara tokat olsun.
Geçen yıl son hafta kaybedilen şampiyonluk
yokluğa giden sürgünün ilk adımlarıydı zaten.
Başarıya giden yolda hayaller ertelendikçe
Yüz yaşındaki dev intikam alıyor bahçesinde gezinenlerden.
Ve fenerin ışığı eskisi gibi aydınlatmıyor
vicdanları mühürlü sorumluları.
Renklerine vurgun olduğumuz takımın yarınlarını çalanlardan
hesap soracak içimizdeki çocuk.
Her yere düşüşümüzde biraz daha alaya alınıyoruz
kollarımız yara bere içinde
kanıyor yüreğimiz en ağır biçimde.
Güneş saçlı Luganonun göğsünü siper ettiği,
tek başına imparatorluk kurma çabalarını
ellerim kızarırcasına alkışlıyorum.
Çimlere gömülen umutları yeşertebilmeyi
Sisteme rağmen namuslu kalabilmeyi
Tüm bunlara son verebilmeyi
ondan öğrendik.
Kimseler görmesin diye
Ağladığımızı gizleyebilmek
ve Lugano
hırsızlar şehrinde bir cesur yürek.
İncesinden yağmur iniyor sırılsıklam yüreklere
eylemlerden,söylemlerden,tehirlerden bıktı
sarıya çalan yarınlar.
Uzağında lacivert ufuklar
dokunsan ağlayacak şimdi.
Maçın sonunu getiremeyen düşkün ayaklar
nasıl telafi edecek seneleri.
Ayaklarımızın altındaki sandalyeye bu kaçıncı darbe
Ölümlerimiz kabak tadı verdi artık.
Milyonlarca insanın hisleriyle sezon başı oynanmıştı
Stajer Zico getirilerek,
etrafında dizdiği askerleri kendisine benzeterek
çalıvermişti kulübün en önemli doksan dakikasını.
İğne deliğinden geçti; deyiminin cuk oturduğu bir andı
yediğimiz ikinci gol.
Elleri eldivenli seri katilin düşlerimize indirdiği sayısız darbeyle
kapaklanıverdik olduğumuz yere.
Buna kaçak güreşen Edu dahil
Gölge oyuncu tabiri onun varlığıyla daha bir anlam kazandı.
Kısmetsizlik denen şey bile
bu gece döküvermiştir gözyaşlarını
meşveretin orta yerine.
Yılgınlığımızın nöbetçi günlerinde
nefesimiz kesilene dek koşuyoruz.
Önümüzdeki nehirle yunuyoruz,arınıyoruz
geçmişe ait düş kırıklıklarımızdan.
Serseri bir başkaldırışa
öyle çok ihtiyacımız vardı ki!
Binlerce fenerin baskınında
eyletecektik zafer çığlıklarımızı.
Karanlığa ışık yakmanın tadındaydı,
soyunma odasına giden futbolcular.
Ve bahçesindeki milyonlar
yeşeren umutların sarhoşluğundaydı.
Ve şimdi soruyoruz bir asırlık çınarın yöneticilerine
Yetmedimi akıtılan gözyaşı damlaları,
Görmedinizmi çubuklu formalarıyla
ağlayan çocukları.
Bizim kasabalarımız çoktan yağmalandıda
bari evlatlarımızın düşlerine sızmasın
eli kamçılı şeytanlar.
Geçen yıldan müebbete çarptırıldınız,
gönül kodeslerindesiniz hala.
Bu utancı ancak yüzüncü yılda avuçlarımıza bırakacağınız
şampiyonluk kupasıyla silebilirsiniz.
Belki o zaman küçücük yüreklerde
hak ettiğiniz yeri alabilirisiniz.
______________________________
Küçük yaşlarda başladı futbola aşkı
Nacional Montecideo’da başladı top çevirmeye,
Topa vurdukça yıldızlaştı,
Dünyanın en iyisi seçildi,
Uruguay milli takımının kaptanı bel kemiği o,
Milan ve real Madrid peşindeyken Fenerbahçe yi seçti
Kalplerde taht kurdu Sevildikçe daha çok sevildi
2 numara efsane oldu onda,
Şeker gülüşüyle, hiç bitmeyen futboL ateşiyle
Alfredo Lugano..
en kraL forveti durduran o..
bazıLarına göre kasap o..
defansını korumak için yüreğini ortaya koyan o..
Güney Amerikanın en iyi defans oyuncusu o..
yeri geLince goLcüLüğünü gösteren o..
rakipLerinin bakışında biLe korktuğu futbolcu o..
kısacası taraftarın sevgiLisi oLdu o..
Kimmi o?
..Lugano..
hırsıyLa, futboLuyLa, bakışLarıyLa, futboLa oLan aşkıyLa, 2 numaralı formasıyLa !!..Lugano..!!